İnsülin direnci, insan vücudunun kaslarında, yağında ve karaciğerde bulunan hücrelerin insüline doğru şekilde tepki vermediği için kandaki glukozu kullanamadığı durumdur.
Pankreas sürekli artan ve kullanılmayan glukoz ve hücrelerdeki direnç karşısında daha fazla insülin üretir ve bu durum kan şekeri yükselmesine neden olur. Yani vücudumuzda ürettiğimiz glukozu kullanamadığımız için kan şekeri yükseliyor yükseldikçe vücut insülin üretiyor. Bu duruma insülin direnci denir.
Her 3 insandan birisinin etkilendiği bilinen insülin direnci aynı zamanda obezite, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve tip 2 diyabet gibi tıbbi sorunlara yol açabilir.
İnsülin direnci teşhisi konulması için kişide aşağıdaki risklerden en az 3 tanesinin bulunması gerekir;
-Erkeklerde 95 cm ve kadınlarda 80 bel çevresi, (ve üzeri)
-130/80 veya daha üstünde tansiyon değerleri,
-100 mg / dL üzerinde bir açlık glukoz / şeker seviyesi
-150 mg / dL üzerinde bir açlık trigliserit seviyesi
-Erkeklerde 40 mg / dL, kadınlarda 50 mg / dL altında HDL kolesterol seviyesi
-Ciltte lekelenmeler ve akantozis nigrikans adı verilen koyu, kadifemsi cilt lekeleri.
İnsülin direncinin diyet tedavisinde başlıca yapılması gerekenler; sağlıklı beslenmek ve egzersizdir. Günde en az 30 dakika ve haftada ortalama en az 5 gün tempolu yürüyüş gibi fiziksel aktivitelere girmek insülin direncini düşürmek için gerekli ve yararlıdır. Fiziksel egzersiz miktarını artırmak için hiçbir yaş geç değildir.
Peki insülin direnci varlığında nasıl beslenmek gerekir?
İnsülin direnci varlığında kandaki şeker içeriğini ani ve aşırı yükseltebilecek besinlerden uzak durmalısınız. Basit karbonhidratlar dediğimiz şeker ve nişasta oranı yüksek besinlerden uzak durup kompleks karbonhidratlar dediğimiz, kan şekerini daha kontrollü ve yavaş yükselten besinleri diyetinize ekleyiniz. Kompleks karbonhidratlara örnek olarak; tam buğday ekmeği, çavdar, tam buğday makarna, kurubaklagiller, süt, yoğurt, elma, greyfurt, armut ve çileği örnek verebiliriz.
Unutmayınız insülin direncinin beslenme ve egzersizle desteklemekten başka bir çözümü bulunmamaktadır. Ani kilo verdiren şok diyetleri, ya da oruç diyetleri bu durumda yararlı olmaz. Yemek yemeye yaklaşımın değişmesi gereklidir. Yavaş bir şekilde ve kalıcı değişiklikler yapılmalı, yeni alışkanlıklar oluşturulmalıdır.
Öncelikle sağlıklı ve uzun soluklu alışkanlıkları benimsemek önemlidir. Öğün atlanmamalıdır, onun yerine daha küçük ve çok sayıda öğün hedeflenmelidir. Sizde sağlıklı alışkanlıkları hayatınızda oluşturmak ve insülin direnci teşhisinize diyet desteği almak istiyorsanız bize başvurup yardım alabilirsiniz.