Milattan önce 500 yılından beri açlık/oruç ve diğer diyetler epilepsi hastalığının tedavisi için kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde ise obezitenin yaygınlaşmasıyla birlikte içerisinde oruç bulunan diyetler çoğu zaman kilo vermek amacıyla kullanılmaktadır. Bu diyetler arasında adını en sık duyduğumuz, aralıklı oruç olarak bildiğimiz intermittent fasting (IF) diyetidir.
Aralıklı oruç, günün belirli saatlerinde aç kalınan ve yeme periyodlarını içeren bir sistemdir. Diğer diyetlerden en önemli farkı diyette asıl meselenin ne yendiği değil ne zaman yendiğindir. Bu sebeple aralıklı oruç tam bir diyet şekli değil, beslenme düzeni olarak görülmektedir. Bu beslenme düzeninde planlı olarak öğünler atlanmaktadır. Yemek yeme düzenini ve beslenmeye ayrılan süreden fazlasında aç kalınmayı belirleyen bir sistemdir.
Aralıklı oruç sağlığı iyileştirmek amacıyla ortaya çıkarılmıştır ve bu sistemin ağırlık kaybı, ömrü uzatma, hastalıkları iyileştirme gibi çeşitli faydaları sağlaması beklenmiştir. Fakat bu sistemin sağlığı iyileştirme üzerine etkisi zaman zaman tartışma konusu olmuştur.
Aralıklı orucun 16/8, Ye-Dur-Ye ve 5:2 gibi farklı yöntemleri vardır. Bu yöntemlere kısaca değinecek olursak;
– 16/8 yönteminde gün içerisinde 8 saat yemek yenilmekte ve günün geride kalan 16 saatlik zaman diliminde ise aç kalınmaktadır. Kişinin kendisine göre saat dilimleri belirlediği bu sistem aralıklı orucun en çok tercih edilen türüdür. Bu sistemde 2-3 veya daha fazla öğün yapılabilmektedir. Yemek yenilmediği süre boyunca açlık düzeyinin en aza indirilebilmesine yardımcı olmak amacıyla su, maden suyu, şekersiz kahve veya çay tüketilebilmektedir.
– Ye-Dur-Ye yöntemi bir fitness uzmanı tarafından haftada bir veya iki kez 24 saat boyunca aç kalma olacak şekilde ortaya çıkarılmıştır. Tek öğün beslenme olarak da adlandırılan bu yöntem 24 saat boyunca aç kalmayı hedeflediğinden çoğu insan için oldukça zordur. Bu sebeple genellikle açlık sonrası besin alımları normal besin alımlarından da fazla olmakta ve aşırı yeme davranışı sergilenmektedir.
– 5:2 yöntemi haftanın 5 gününde yemek yemeyi ve 2 gününde ise çok düşük kalorili (500-600 kalori) beslenmeyi amaçlamaktadır. İngiliz doktor tarafından ortaya çıkarılan bu yöntem aynı zamanda ‘Fast Diet’ olarak da adlandırılmaktadır. Bu yöntemi test etmiş çalışma sayısı oldukça azdır.
Bu yöntemlerin hepsi; günlük veya haftalık olarak oruç ve yemek yeme dönemlerini içermekte ve hepsi insan sağlığı üzerinde olumlu etki bırakabilmekle beraber herkes üzerinde aynı etkiyi göstermemektedir. Hangisinin daha faydalı olacağı kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir. Bu yöntemin kilo verme üzerine olumlu etkileri diğer diyetlere benzer olarak kalori kısıtlamasına dayanmaktadır. Uzun süre açlık her insan için gerçekleştirilebilecek bir sistem olmadığı için sürdürülebilir bir beslenme şekli değildir. Yeme bozukluğu olan, 18 yaş altındaki, zayıf olan bireyler, hamileler ve emziren kadınlar, herhangi bir kronik hastalığı olan veya operasyon sonrası iyileşme sürecinde olan bireyler bu beslenme sistemini uygulamamalıdır.
Siz de size en uygun sağlıklı beslenme modelini öğrenmek ve bu modeli en doğru şekilde uygulamak isterseniz 0850 474 26 84 numaralı telefonu arayarak ücretsiz ön görüşme randevusu oluşturabilirsiniz.